Bu bölümdeki kompozisyon metninden yola çıkarak akıl yaşta değil baştadır atasözü ile ilgili konuşma sınavı adına kısaca fikir edinebilirsiniz.
İlk olarak aklın yaşla bir ilgisi olmadığını bilmeliyiz. Yani yaşı büyük olan herkes için akıllı genellemesini yapamayız. Akıl insanın zihnindedir. Büyük ya da küçük olmanın akıllı olup olmamakla bir ilgisi yoktur. Büyüklerin akılı olduğunu düşünme anlayışı aslında onların küçüklere göre tecrübeli olmasının yanlış yorumlanmasıdır. Bu akıllılık değil deneyimli olmak demektir. Akıl insanın düşünebilme kabiliyeti, aklını kullanma becerisi ve her şeye mantıklı yaklaşabilme özelliğidir. Yaşı küçük olup da nice büyüklerden akıllı olanları gördükçe aklın yaşta değil de başta olduğunu anlıyoruz.
Mesela bir yerde otururken küçük çocukların boyundan büyük laflar etmesi, hiç beklemediğimiz mantıklı şeyler söylemesi bize gösteriyor ki aklın yaşla bir alakası yoktur. Bak bak ufaklığa bak, sanki büyümüş de küçülmüş, büyük adam gibi konuşuyor deriz. Burada o çocukların zeki olduğunu anlatmak isteriz. Dolayısıyla akıl kelimesiyle kastedilen insanın zeki olması, gelişmiş bir zekaya sahip olmasıdır. Zeka doğuştan gelen bir özellik olduğu için henüz ilkokulda okuyan birçok öğrencinin kendisinden yaşça büyük olan insandan daha iyi bir akla sahip olduğunu gerçek hayatta bizzat görüyoruz. Ancak çoğu insan sadece büyük yaşta olmasından ötürü başkalarının akıllı olduğuna kanaat getiriyor. Böyle yanlış bir tutum toplumun geneline yayılmış durumdadır. Oysa henüz çok küçük yaşta olduğu halde nice büyüklere akıl konusunda taş çıkartan çocuklar var.
Sonuç itibariyle bir insanın yaşının büyük olması onun akıllı olacağı anlamına gelmez. Aynı şekilde daha çocuk yaşta olanlar için de akılsız nitelendirmesi yapamayız. Akıl dediğimiz düşünme yeteneği, zeki olmak ve mantıklı düşünebilmek demektir. Bunu da her yaştan insan yapabilir. Dolayısıyla yaş konusunun akıllı olmakla pek bir ilgisi yoktur.