Bu bölümde hoşgörünün ne olduğunu anlatan bilgilendirici metin türündeki yazıyı inceleyince hoşgörü ile ilgili kompozisyon adına fikir edinebilirsiniz.
Herkes yaşadığı çevrenin yaşam biçimine alışır. Burada gördüğünden farklı olan bir şeyle karşılaştığında ilk başta bu durumu kabullenmekte, sindirmekte zorlanır. İnsanlar kendisine yabancı olan, inanışına ters gelen, dünya görüşüne aykırı olan her şeye yadırgayıcı bir gözle bakar. İşte bütün anlaşmazlıklar, sorunlar buradan çıkar. Halbuki farklı, aykırı olan bir şeyi hoş görmek, ona ses etmemek, tahammül göstermek sorunları daha ortaya çıkmadan önler. İşte bu olumlu tutum ise hoşgörüdür.
Davranış veya yaşam tarzı, inanış gibi konularda farklı olan kişilere karşı gösterilen anlayışlı tavır hoşgörü demektir. İnsan hoşgörülü olunca herkesle daha iyi ilişkiler kurabilir. Çünkü hoşgörü demek herkesi olduğu haliyle kabul etmek ve rahatsızlık duyulabilecek şeyleri görmezden gelmek demektir. Bu yüzden insanlara ve çevresine hoşgörüyle bakan biri her zaman iyi niyetli olur. Kimseyi sorgulama veya yargılama gereği duymaz. Bu tür art niyetli düşünceler aklının ucundan bile geçmez.
Mesela okulda mülteci öğrenciler oluyor. Onlarla dilimiz aynı olmasa da onlar da insandır. Bizim gibi duyguları, düşünceleri vardır. Yok, bu başka ülkeden deyip onları hor görmek gibi bir lüksümüz yoktur. Herkes insan olduğu için saygıya, hoşgörüye layıktır. Oruç tutmuyor, camiye gitmiyor, dini inanışı bizim gibi değil diye başkalarını dışlamak hiç de hoş değildir. Önemli olan ılımlı bir yaklaşıma sahip olup dünyaya hoşgörü anlayışıyla bakmaktır. Dolayısıyla dil, din, ırk ayrımı gözetmeden herkese sevgi ve hoşgörü penceresinden bakabilmek hepimizin sahip olması gereken çok önemli bir meziyettir.
Sonuç olarak hoşgörü insanı insan yapan değerler arasındadır. İçimizde daima hoşgörü pınarı akmalıdır. İş ya da okul gereği aynı ortamda bulunmamız gereken ama dünya görüşü, hayata bakışı, huyu suyu farklı olanlar olacaktır. Bunlar içten içe bizi rahatsız edebilir. Onlar aynı ortamda bulunmak istemeyiz. Ancak böyle düşünürsek mutlu bile olamaz. Hep bir şikayet halinde oluruz. Tam da bu noktada hoşgörü gereklidir. Herkesi hoşgörüyle karşılayabildiğimiz zaman gerçek anlamda insan olma sırrına erişiriz.
Labels:
Kompozisyon