Bu yazıyı bitirdiğinizde alışkanlık anahtarı kaybolmuş bir kelepçedir sözünün anlamı ile ilgili kompozisyon yazacak düzeye ulaşacaksınız.
Alışkanlıklar bir kelepçe gibi bizim elimizi kolumuz bağlar. O an sanki tutuklu bir insan konumuna düşmüş gibi oluruz. Dolayısıyla alışkanlıkların bizi hapsetmesine izin vermemeliyiz. Mesela elimize kelepçe takıldığında özgürlüğümüz yok olur. Artık yakalanmış olduğumuz için esir gibi hissederiz kendimizi. Alışkanlıklar da bizi tutuklar adeta. Onlara o kadar bağlı oluruz ki sanki özgürlüğü elinden alınmış bir insan gibi hiçbir şey yapamayız. Bu yüzden kendimizi bazı şeylere çok fazla kaptırmamalıyız.
Bir insan neyi alışkanlık ettiyse onun kontrolündedir. Böyle olunca anahtarı kaybolmuş bir kelepçeye mahkum olmuş demektir. Bizi biz yapan, özgürlüktür. Özgürlüğümüzü gereği gibi yaşamak da adına alışkanlık dediğimiz aşırı bağlı olma durumundan kaçınmaktır. Evet, bazı şeyler ilgimizi çekiyor. Onları yaparken çok keyif alıyoruz ama bunun bizi hayatımızından alıkoymasına izin vermemeliyiz. Eğer bir şeyle meşgul olmayı seviyorsak bunun bir ölçüsü olmalıdır. Haddinden fazla onunla ilgilenmek, zamanın çoğunu ona ayırmak demektir. Bu durumda kendimize bile zaman ayıramayız. Hayattaki diğer önemli birçok şeyi kaçırırız. Dolayısıyla alışkanlıkların da bir sınırı olmalıdır.
Örneğin sürekli netten dizi izlemek atık alışkanlık halini aldıysa o zaman vay halimize diyorum. Bilgisayar başından hiç kalkamayacağımız için aslında en büyük kötülüğü kendimize etmiş oluruz. Hem hareketsiz kalır, hem birçok faydalı şeyden mahrum kalırız.
Kısacası alışkanlık haline getirdiğimiz bazı şeylerin bizi mahkum ettiğini bilerek onlara kontrollü bir şekilde zaman ayırmalıyız. Asla bizi esir etmesine müsaade etmemeliyiz. Alışkanlığın bizi özgürlüğümüzden alıkoyarak bir kelepçe gibi kontrol etmesine izin vermemeliyiz.
Labels:
Kompozisyon